Sinsi seyreden gerçekler: Diabetes Mellitus

Son zamanlarda ülke gündeminde grip kadar yaygınlaşan diabetes mellitus ve hipertansiyon birçok kişiyi etkiler hale gelmiş durumda. Belirti ve bulguları diğer hastalıklarla karıştırıldığı ya da önemsenmediği sebebiyle teşhis konusunda geç kalınmış ve buna nispeten tedaviye geç başlanmış oluyor. Ancak kronik hastalıkların erken teşhis ve tedavisi çok büyük önem arz etmektedir.

Diabetes Mellitus halk arasında “ şeker hastalığı “ olarak tanımlanan ve artık çok sayıda kişi üzerinde etki oluşturan kronik yani uzun süreli bir hastalıktır. Diyabete çevresel faktörler, kalıtım, virüsler, obezite, aktivite de yetersizlik, yaşam tarzında sorun oluşu, ailevi faktörler, insülin direnci sebep olmaktadır. Diyabet de kan şekeri düzeyi normal sınırların çok üstüne çıkar ve bu artış diyabet belirtilerinin görülmesine zemin hazırlar. Diyabet hastalığında pankreasımız da üretilmesi gereken insülin hormonu yeteri kadar üretilmez veya tamamen yoktur. Peki diyabet olduğumuzu nasıl anlarız, bu hastalık bizim üzerimizde ne gibi değişikliklere yol açar? Diyabetin belirtileri arasında sürekli ağız kuruluğu hissetme, artmış susama ve acıkma hissi, sık idrara çıkma, yaralarda geç iyileşme, halsizlik, yorgunluk, el ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşukluk, gözde bulanık görmeyi sayabiliriz.

Diabetes Mellitus yetişkin hastalığı gibi görülse de çocuk ve genç erişkinlerde de ortaya çıkabiliyor.

Tip 1 diyabet adını verdiğimiz diyabet çocuk ve genç erişkinlerde rastladığımız diyabet tipidir. Bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üreten hücreleri üzerine etki yapması sonucu vücutta insülin hiç üretilmez ve bu tip diyabette hasta kişi sürekli olarak insülin kullanmak zorundadır.

Tip 2 diyabette ise vücutta insülin üretilir fakat ya üretimi yeterli değildir ya da üretilen insülin vücutta iyi kullanılmaz. Erişkin tip diyabetidir. En sık karşılaştığımız diyabet türü tip 2 diyabettir. Hamileler de oluşabilen ve gestasyonel diyabet adını verdiğimiz bir diyabet türü bulunmaktadır. Bebeğin doğumu sonrası genellikle diyabette son bulur. Dikkatli olunmalıdır.

Kan şekeri düzeyinin normal sınırlarda tutulması diyabet tedavisinde istediğimiz sonuçtur. Tedavide beslenme kontrolünün sağlanması gerekir. Bireye özgü diyete başlanmalıdır. Aktiviteler sıklaştırılmalıdır. İlaç alımı veya insülin kullanımıyla ilgili uzman doktor kontrolünde tedaviye başlanmalıdır.